Yeni bir araç almak heyecan vericidir; ancak ikinci el piyasasında bu heyecan, doğru adımlar atılmazsa bir kâbusa dönüşebilir. “Doktordan temiz”, “garaj arabası” gibi klasik tabirlerin ötesinde, gerçek bir araç incelemesinin nasıl yapılacağını bilmek gerekir.
Bu rehberde; aracı görmeye gitmeden önce sormanız gereken sorulardan, ekspertiz sürecinde hayati önem taşıyan detaylara ve noter/ödeme aşamasında güvenliğe kadar temel adımları derledik.
Ekspertize gitmeden önce, aracı kendi gözlerinizle elemek size hem zaman kazandırır hem de gereksiz ekspertiz ücretinden tasarruf ettirebilir. Basit ama etkili kontrollerle, bazı araçları daha en baştan eleyebilirsiniz.
Aracın kaput, kapı ve çamurluk birleşim yerlerindeki boşluklara bakın. Bu boşluklar her noktada eşit olmalıdır. Bir taraf dar, diğer taraf genişse ilgili parça işlem görmüş, sökülüp takılmış veya ayarı bozulmuş olabilir.
Kaputu açın ve özellikle çamurluk vidalarını inceleyin. Vidaların boyası atmış mı, üzerinde anahtar izi var mı? Fabrikasyon vidalar genellikle boyalı ve pürüzsüz durur. Müdahale görmüş vidalar, parça sök-tak işareti olabilir.
Lastiğin diş derinliği iyi görünse bile lastik “bayatlamış” olabilir. Lastik yanağındaki 4 haneli DOT koduna bakın (örn: 4223 → 2023’ün 42. haftası). 5 yıldan eski lastikler güvenlik riski oluşturabilir.
En kritik aşama ekspertizdir; ancak her ekspertiz firması aynı standartta hizmet vermez. Bazı önemli kusurlar “raporda var gibi” görünse de aslında yüzeysel kontrol edilmiş olabilir. Bu yüzden süreci bilinçli yönetmek şarttır.
Altın kural: Ekspertizi siz seçin. Satıcının “Benim tanıdık usta var, oraya gidelim” teklifini nazikçe reddedin. Tarafsız, kurumsal ve mümkünse TSE belgeli bir firma tercih edin.
Standart ekspertiz paketlerinde airbag kontrolü bazen sadece arıza ışığı üzerinden yapılır. Ancak bu yeterli değildir. Çünkü bazı araçlarda airbag sistemi, dışarıdan “sağlam” görünecek şekilde yanıltılabilir.
Patlamış airbaglerin yerine “direnç” eklenerek aracın beynine airbag varmış gibi sinyal verilebilir. Bu nedenle ekspertizde, mümkünse fiziksel kontrol (sökme-takma/yerinde doğrulama) talep edin.
Kaza anında kilitlenen kemerler bazen tamir edilebilir. Kemer etiket/tarihleri ile aracın üretim tarihinin uyumlu olup olmadığını kontrol ettirin. Uyumsuzluk, değişim veya müdahaleye işaret edebilir.
Dyno testinde görülen “%90 motor gücü” gibi değerler her zaman motorun sağlıklı olduğuna kanıt değildir. Dyno, motorun o anki maksimum gücünü ölçer; motorun ömrünü, yağ yakmasını veya bazı iç sorunlarını her zaman yakalayamaz.
Bu yüzden özellikle şu işaretleri dikkate alın:
Aracın “temel iskeleti” şasedir. Kaporta boyası bazen tolere edilebilir; ancak şase, podye veya direklerde en ufak bir ezik, kaynak, düzeltme varsa bu ciddi güvenlik riski doğurur. Bu parçalar kaza anında sizi koruyan ana unsurlardır. Bu tür bir bulgu varsa genellikle o araçtan uzak durmak en doğru karardır.
Aracı beğendiniz ve ekspertizden de içiniz rahat çıktıysa, sıra devir işlemine gelir. Bu aşamada yapılan hatalar, maddi kaybı doğrudan tetikleyebilir. Bu nedenle ödeme yöntemini ve alıcı-satıcı kimlik doğrulamasını ciddiye alın.
Bankaların sunduğu veya zorunlu hale gelen Güvenli Ödeme Sistemini kullanın. Bu sistemde para havuzda bekler; noter onayı tamamlanınca satıcıya geçer.
Parayı göndereceğiniz kişinin IBAN’ı ile ruhsat sahibi aynı kişi olmalıdır (TC kimlik numaraları tutmalı). “Araba babamın, parayı bana at” gibi durumlara itibar etmeyin.