Yeni bir araç almak, çoğu zaman birikimlerinizi riske attığınız stresli bir süreçtir. “Kazasız, boyasız” diye gittiğiniz aracın pert çıkması artık en masum senaryolardan biri. Günümüzde dolandırıcılar, hukuk boşluklarını ve insan psikolojisini kullanarak çok daha karmaşık yöntemler (Sazan Sarmalı gibi) geliştirmiş durumda.
Bu yazımızda, araç alırken karşılaşabileceğiniz en kurnaz dolandırıcılık yöntemlerini ve paranızı güvence altına almanın altın kurallarını inceleyeceğiz.
Son yılların en tehlikeli ve en sık rastlanan yöntemidir. Dolandırıcı, ne alıcıdır ne de satıcı; ancak her ikisini de parmağında oynatır.
Nasıl işler?
Korunma yolu: Ruhsat sahibi kimse, para sadece ve sadece o kişinin banka hesabına (IBAN) gönderilmelidir. Aradaki “kuzen, dayı, aracı” hikâyelerine asla inanmayın.
Aracı beğendiniz, satıcıyla anlaştınız. Satıcı size, “Benim çok acil işim çıktı, vekâleti arkadaşıma verdim, satışı o yapacak” diyebilir. Ya da tam tersi, sizden vekâlet isteyerek “İşlemleri biz hallederiz” diyebilirler.
Risk nedir? Kötü niyetli kişiler, sahte kimlikler veya geçici vekâletlerle aracı üzerlerine alıp, siz parayı ödediğiniz halde aracı teslim etmeyebilirler.
Korunma yolu: Mümkünse işlemleri bizzat yapın. Eğer vekâletle işlem yapılacaksa, vekâlet verilen kişinin kimliğini ve vekâletnamenin kapsamını noter huzurunda dikkatlice teyit edin.
Satıcı size hazır, “yeni yapılmış” pırıl pırıl bir ekspertiz raporu sunabilir. Hatta “Boşuna 3-4 bin TL ekspertiz parası verme, bak rapor burada” diyerek cebinizi düşündüğünü iddia edebilir.
Hile:
Korunma yolu: Asla satıcının götürdüğü ekspertize güvenmeyin. TSE belgeli, kurumsal ve sizin seçtiğiniz bağımsız bir firmaya gidin. Ayrıca aracı mutlaka motor soğukken de çalıştırıp dinleyin.
Noterde satış aşamasındasınız. Satıcı, “Benim hesaplarımda bloke var, parayı eşimin/arkadaşımın hesabına gönder” dedi. Bu, hukuki olarak sizi en zor duruma sokacak hatadır.
Risk nedir? Siz parayı “Ahmet”e gönderirsiniz ama aracı “Mehmet”ten alırsınız. Yarın öbür gün Mehmet (araç sahibi), “Bana para ödenmedi, satışın iptali ve aracın iadesi” davası açar. Mahkemede “Ben parayı Ahmet’e gönderdim” demeniz Mehmet’i bağlamaz. Arabayı geri vermek zorunda kalabilirsiniz.
Korunma yolu:
Klasik ama hâlâ etkili. Piyasa değerinin çok altında, “Acil satılık, memurdan, doktordan” başlıklı ilanlar açılır. Aradığınızda “Çok talep var, kapora atarsan aracı sana ayırırım” denir. 500-1000 TL gibi küçük rakamlar istenir. Yüzlerce kişiden bu parayı toplayıp hattı kapatırlar.
Korunma yolu: Aracı canlı görmeden, ruhsatı ve satıcıyı teyit etmeden 1 kuruş bile kapora göndermeyin.
Tüm bu senaryolardan korunmak için aşağıdaki kontrol listesini mutlaka uygulayın:
Noterler Birliği’nin “Güvenli Ödeme Sistemi” artık çok yaygın ve zorunlu hale gelmek üzere. Para, satış imzalanana kadar havuzda bekler; imza atılınca satıcıya geçer. En güvenli yöntem budur.
Şasi numarasından (plaka değiştirilmiş olabilir) mutlaka hasar kaydı sorgulayın.
TÜVTÜRK muayene kayıtlarından (HGS uygulaması veya PTT üzerinden) kilometre geçmişini kontrol edin. Kilometresi düşürülmüş araç hukuken “ayıplı mal” sayılır; ancak ispatlamak yorucu olabilir.
Dolandırıcıların en büyük silahı “aciliyet” hissidir. “Hemen şimdi gelmezsen başkasına satıyorum” diyenlerden uzak durun.
Satış sözleşmesindeki tutarın, ödediğiniz gerçek tutar olmasına dikkat edin. Düşük göstermek vergi açısından sorun yaratabilir; iade/iptal durumunda da sizi mağdur edebilir.